73. PERPA Şiir Akşamları Gerçekleşti
73. PERPA Şiir Akşamları İstanbul’un çeşitli ilçelerinden şiir grupları, şiir platformları ve PERPA esnafının katılımlarıyla PERPA Ticaret Merkezi B Blok Mithat Yümlü Toplantı Salonunda gerçekleşti. Sanatçı Akın Ok, Yazar İsmail Aydoğmuş, Şair Samim İğde, Bakırköylü Sanatçılar Derneği de ayrıca etkinlikte yer aldı.
PERPA Ticaret Merkezi B Blok ve PERPA Yapı Kooperatifi Başkanı Hacı Demir, PERPA Şiir Akşamlarına katılarak Pir Sultan Abdal’dan “Dünya Benim Diye Göğsünü Germe” şiirini okudu.
PERPA Şiir Akşamları katılımcıları çeşitli şairlerin eserlerini ve kendi eserlerini okuyarak sanat dolu keyifli vakit geçirdiler.
PERPA Şiir Akşamlarını, platformunu Youtube kanalından ve Facebook sayfasından takip edebilirsiniz.
https://www.facebook.com/perpasiir/
https://www.youtube.com/channel/UCgTQ5riQvGGUCHizKqlH8JQ
1-Şiir Nedir
ürkçede şiir karşılığı “koşuk, yır, özün” gibi sözcükler önerilmişse de hiçbiri yaygınlaşamamıştır. Bugün “koşuk, nazım” karşılığı kullanılmaktadır. Ayrıca nazımla şiiri birbirine karıştırmamak gerekir. Birincisi yalnızca bir anlatım yoludur. Geçmişte şiirin uyak, ölçü, nazım biçimleri gibi biçimsel özelliklerden ayrı düşünülemeyişi şiirle nazmın eşanlamlı sayılmasına yol açmış, giderek şiir «mevzuu ve mukaffa (ölçülü ve uyaklı) bir söz sanatı» olarak tanımlanmıştır. Günümüzde bu anlayış aşılmıştır.
Edebî türlerin en eskisi olan şiir, insanlık tarihi boyunca duygu, düşünce ve hayalleri etkili biçimde anlatmanın bir yolu olmuştur. Şiirin edebî tür olarak en önemli özelliği, özel bir anlatım diline sahip olmasıdır. “Şiir dili” olarak adlandırılan bu özel dil, gündelik dilden farklı, çok anlamlı ve katmanlı bir yapıya sahiptir. “Sembol ve mecazlara dayalı bir anlatım dili”, “ahenkli bir ses akışı” ve “duygu yoğunluğunu öne çıkaran söyleyiş” gibi özellikler, şiiri diğer edebî türlerden farklı kılar. Her dönemin kendine özgü bir sesi, söyleyişi ve dünyaya bakış tarzı olduğu için şiir de tarih içinde farklı dönemlerde, farklı özellikler göstermektedir.
Şiir; şekil özellikleri bakımından nazım birimi, vezin, kafiye, redif ve ses tekrarları gibi unsurların birleşmesiyle oluşur. Mecazlar, edebî sanatlar, imgeler, sembol ve imaj gibi unsurlar ise şiirin anlam katmanlarını tamamlar. Bütün bu şekil ve anlam unsurları şiir denen bütünü oluşturur ve şiir bunların bir toplamı olarak ortaya çıkar. Bu sebeple şiir denilen yapı bunlardan birisine indirgenemez.
Kaynak