PERPA’da Muharrem Ayı İftarı

Muharrem ayı nedeniyle düzenlenen iftar yemeğine önemli isimler katıldı

PERPA Kooperatifi ve PERPA B Blok Başkanı Hacı Demir, PERPA A Blok Başkanı Hasan Sezgin ve Perpalı İş İnsanı Saeid Mohammad Jan tarafından muharrem ayı vesilesi ile PERPA Alazade Restoran’da iftar verildi.

İftara Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel, İran İstanbul Başkonsolosu Javad Maboudi Far, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Nurettin Tan, Şişli Müftüsü Tahsin Aydın, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin, Cem Vakfı Genel Sekreteri ve Yenibosna Cemevi Dedesi Serdar Gazi Karababa, PERPA Kooperatifi Kurucular Kurulu Üyesi Mete Alaton katıldı.

PERPA Kooperatifi ve B Blok Başkan Yardımcısı Osman Arman, Üyeler Harun Ağırbaş, Selçuk Çelik, Abdullah İpekli, Ercan Karakurt, PERPA Kooperatifi Denetleme Kurulu Üyeleri Yusuf Korkmaz ve Ömer Cenk Yazan, PERPA B Blok Denetleme Kurulu Üyesi Cengiz Saygın, PERPA A Blok Yönetim Kurulu Eski Üyesi Nazım Erdemir, PERPA A Blok Genel Müdürü Serkan Düzenli, PERPA Mescidi İmam Hatibi Ali Elmacı da iftarda yer aldı.

İran İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Riza Erbabsadegi, İran İstanbul Konsolosluğu Ticaret Ateşesi Jafari Kurosh, Prof Dr. Mehdi Sasani, Araştırmacı Yazar Ali Polat da davetliler arasındaydı.

Şişli Kaymakamı Ali Fuat Türkel’in konuşması, Cem Vakfı Genel Sekreteri ve Yenibosna Cemevi Dedesi Serdar Gazi Karababa’nın duasının ardından iftara geçildi.

Muharrem Ayının Önemi Nedir?

“Muharrem” hürmet edilen anlamındadır. Bu ay, Hz. Peygamber (s.a.v.) tarafından Allah’ın ayı diye nitelendirilmiştir (Müslim, Sıyâm, 202; Ebû Dâvûd, Savm 55; Tirmizî, Savm, 40). Bu niteleme Muharrem ayının faziletine, ilahî feyz ve bereketinin bolluğuna işarettir.
Sözlükte “haram kılınan, yasaklanan; kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarındaki muharrem savaşmanın haram kabul edildiği dört aydan birinin adıdır. Bu ayın İslâm’dan öncesi Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) veya Arab-ı âribe döneminde mü’temir ve mûcib diye adlandırıldığı rivayet edilir.
Resûlullah (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ramazan’dan sonra en faziletli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem’de tutulan oruçtur. Farz namazlardan sonra en faziletli namaz da gece namazıdır.” (Müslim, Sıyâm, 202-203; Ebû Dâvûd, Savm, 55; Tirmizî, Savm, 40)

Muharrem’in onuncu günü âşûrâ günüdür. Bu gün oruç tutmak da bazı âlimlere göre sünnettir (Serahsî, el-Mebsût, III, 92). Zira Resûlullah (s.a.v.), âşûrâ gününde oruç tutmuş ve bunu müslümanlara tavsiye etmiştir (Buhârî, Savm, 69). Hz. Peygamber (s.a.v.) Medine’ye gelince, yahudilerin âşûrâ gününde oruç tuttuklarını görmüş ve “Bu gün niçin oruç tutuyorsunuz?” diye sormuştu. “Bu, hayırlı bir gündür. Allah, o günde Benî İsrâil’i düşmanlarından kurtardı. (Şükür olarak) Hz. Mûsâ o gün oruç tuttu.” dediklerinde Resûlullah da (s.a.v.) “Ben Mûsâ’ya sizden daha layığım (yakınım).” buyurup o gün oruç tuttu ve müslümanlara da tutmalarını tavsiye etti (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 127-128). Hz. Peygamberin (s.a.v.) bu günde oruç tutulmasını teşvik eden başka hadisleri de vardır. Bir hadiste, “Âşûrâ günü orucunun önceki yılın günahlarına keffâret olacağını zannederim.” (Tirmizî, Savm, 48) buyurmuştur. Başka bir hadiste de âşûrâ orucuna işaret ederek “Ramazan orucundan sonra en fazîletli oruç Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” (Tirmizî, Savm, 40) buyurmuştur.

Hz. Peygamberin (s.a.v.) yahudilere muhalefet için ertesi sene âşûrâ orucunu Muharrem’in dokuzuncu günü de tutacağını söylemesi (Ebû Dâvûd, Savm, 66); bu orucun Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu veya onuncu ve on birinci günlerinde tutulmasının daha doğru olacağına işaret etmektedir (Bkz. Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 52; Abdürrezzâk, el-Musannef, IV, 287).
Şu da bilinmelidir ki, Ramazan orucu farz kılınınca Hz. Peygamber (s.a.v.), isteyenlerin âşûrâ orucu tutup isteyenlerin tutmayabileceğini belirtmiştir (Buhârî, Savm, 69; Müslim, Sıyâm, 113-126).

Kaynak

1- www.hurriyet.com.tr

Visited 53 times, 1 visit(s) today